Three Days Grace

Bazı Şeyler Hayatınızda yeniden olmaz…
Three Days Grace modern rock’ta Grunge’ın yaşatıcısı Post’un bir numarası diyebileceğimiz bir grup. Alternative Metal’e de şöyle bir değinerek albüm geçmişleri bulunan şu 9 yılda oldukça başarılı bir grafik çizen Three Days Grace’e değinmek istiyorum.
Three Days Grace 1992 yılında Norwood Ontario’da kuruldukları ilk isim olan Groundswell adı altında kuruldu. Bu grupta vokalde Adam Gontier, bateride Neil Sanderson bas gitarda Brad Walst, gitarda Phil Crowe ve diğer gitarda Joe Grant görev yapmaktaydı. Bu grup lisede kurulmuştu ve Wave Of Popular Feeling isminde de neredeyse şimdiki Adam’ın sesini tanımayacağımız bir vokalin bulunduğu bir albüm yayınlamışlardı.
1995’te bu güzel arkadaşlıkların oluşturduğu grup dağıldı. 1997’de Adam Gontier, Brad Walst ve Neil sanderson yeniden bir araya gelerek Three Days Grace’i kurdular. Bu grup daha sonra Modern Rock’ta sesini duyuracaktı. Adam Gontier’e göre grubun ismi “if you had three days to change something in your life could you do it?” yani “Bir şeyi değiştirebilmek için 3 günün olsaydı yapabilir miydin?” sorusundan geliyordu. Daha sonra Toronto’da yapımcı Gavin Brown ile tanışan bu grup daha sonra EMI’ye bir demo verecek ve sonra Jive ile anlaşmaya gidecekti. Aynı zamanda Home ve Are You Ready şarkısını “Raise Your Voice” adlı filmde görecekti.
2003 yılında gruba gitarda başarılı bir isim olan Barry Stock katıldı. Jive ile anlaşma imzaladıktan sonra North Brookfield’de Long View Farm stüdyolarında kendi isimlerini verecekleri ve aynı zamanda ilk albümleri olan “Three Days Grace” için çalışmalara başladı. 22 Temmuz 2003’te New York’ta tamamlanan albüm yayınlandı. Three Days Grace’in anlaşma imzalamasını sağlayan “I Hate Everything About You” şarkısı adeta patlama yarattı ve grubun yüzünü güldürdü. Billboard 200’lüsünde 69 numara yapan bu şarkı Kanada listesinde de 9 numarayı vurmayı başardı.
2005’te albümlerini tanıtma turlarını tamamlayan bu grupta Adam’ın psikolojik olarak durumu pek iyi değildi. Ailesinin ve arkadaşlarının desteğiyle rehabilitasyon görmeye başladı. Daha sonra Adam diğer şarkıları yazmaya başladı. Grup daha iyi sonuçlar için huzur ve sakinlik aradıklarından Kuzey Ontario’da bir kulübe buldular ve kendi tecrübelerini kullanarak çalışmalara başladı sonrasında içindeki şarkıların tamamının kalite olduğu One X albümü çıkacaktı. One X’ten ilk single olan Animal I Have Become tam olarak Adam’ın ruh halini ortaya çıkarmaya yönelik bir şarkıydı. 13 Haziran 2006’da çıkan bu albümde Never Too Late ve Pain gibi hit şarkılar da bulunmaktaydı. Bu albümle Kanada listelerini 2, Billboard 200’lüsünü 5 numaradan vuran Three Days Grace artık “Helal Olsun” dedirtmişti.
2008’de 3. albüm için kolları sıvayan grup bu kez Vancouver’da işe koyuldu. Yapımcı koltuğunda yine Howard Benson oturuyordu. 22 Eylül 2009’da “Life Starts Now” albümünü yayınladı. Barry Stock’a göre ise albümün teması “Bir işe kalkışıyorsan bu işte sıkışmamalısın. Seçim yapmak senin elindedir.” şeklindeydi. 1 Eylül’de yayınlanan ilk single “Break” albüm içeriği hakkında bilgiyi vermişti. Bu albüm Three Days Grace’i “adam gibi grup” veya “sağlam grup” statüsüne sokmuştu. Chevelle, Adelita’s Way, Nickelback, Buckcherry, My Darkest Days, Avenged Sevenfold, Escape The Fate gibi gruplarla beraber turlarda yer almıştır.
Ve gelelim bana bu blogu blogtan ziyade makaleyi yazmada ilham kaynağı olan albüme. Transit Of Venus Three Days Grace’in ilk haberini vermesinden yayınlanışına tamamıyla heyecan yaratan bir albüm oldu. 5 Haziran 2012’da Venüs Güneş’in önünden geçti ve dünyadan görünür hale geldi. Bununla ilk fragmanını yayınlayan Three Days Grace “Bazı Şeyler Hayatınızda Yeniden Olmaz” dedi ve Happiness’tan bir parçayla sinyali verdi. 2. fragmanda yine Happiness 3. fragmanda son albümden ilk duyduğumuz sözleri içeren şarkı Anonymous, 4. fragmanda Expectations ve 5. fragmanda başlangıç ve fragmanını duyduğumuz Sign Of The Times kullanılmıştı. Bu arada 14 Ağustos’ta hayranlarına ilk müjde gelmişti ve “Chalk Outline” yayınlanmıştı. Hayranlar artık grubun özünü koruyarak gideceği değişiklikten haberdar olmuştu ve aynı gün Tracklist’i yayınlanmıştı. Daha sonra 2 Ekim 2012’de tam anlamıyla Three Days Grace’i efsaneleştirecek olan albüm çıktı.
Şimdi bu da benim Transit Of Venus görüşüm şöyle kısaca:
Sign Of The Times tam anlamıyla bu albümde bir başlangıç şarkısı olmak için yazılmış sanki, Chalk Outline ise albümün en başarılı parçalarından, The High Road ise tam anlamıyla dinledikçe dinlenesi gelinen bir şarkı, Operate albümde diğerlerine göre biraz daha arkada kalsa da tarz olarak diğerlerine kıyasla daha hoş duran bir şarkı, Anonymous grupta gidilen tarz değişikliğinden en büyük örnek gerek temasıyla gerek müziğiyle, Misery Loves My Company ise albümde söylemesi en kulağa hoş gelen şarkı ancak yine de bir Chalk Outline olmayacağını düşünüyorum, Give In To Me ise Pop’un kralı Michael Jackson’a “gözün arkada kalmasın üstat” der nitelikte bir cover tam anlamıyla Adam’ın ağzında, Neil’in davulunda, Brad’in basında ve Barry’nin gitarında ayrı bir tat kazanmış bir şarkı, Happiness ise başlangıcı hafiften The Good Life’ı andırmıyor değil bildiğimiz Three Days Grace dedirten bir şarkı, Give Me A Reason ise One X’teki Get Out Alive tarzında ilginç ve çok hoş bir şarkı, Time That Remains albümde slow parçalardan biraz daha akustik, Expectations ise tarzda ufak bir değişiklik olduğunu gösteren bir diğer parça, Broken Glass ise tıpkı Expectations gibi tarzdaki yeniliği metheder nitelikte, ve genelde ben derim ki “Albümün en güzel parçası son şarkıdır”. Bence bu albümde bu geçerli “Unbreakable Heart” tam anlamıyla slow başlangıcı tempo kazanışı ve Three Days Grace’i gösterici, Eski ve yeni Three Days Grace’i bütünleştirici bir parça. Three Days Grace yine çok iyi iş çıakrdı anlayacağınız. Aynı zamanda harika bir “Chalk Outline” klibi de sevenleriyle kavuştu ve ”Zafer yine Three Days Grace’in” dedirtti.
Bu arada bu da Three Days Grace Turkey hayranları için benim açtığım bir sayfa benden önce açılan sayfa her ne kadar istemiyorsa da ben yine de sayfayı sizinle paylaşayım: http://www.facebook.com/3DGTRFan

bloğunuza yeni üye oldum basarılar dilerim
YanıtlaSilThree Days Grace kalitesiyle ve şarkılarıyla gün geçtikçe daha çok sevdiriyor,kendimize bağımlılık yapıyor.Belki Adam Gontier gruptan ayrılmış olabilir onun yerine gelen Matt onun kadar iyi olmayabilir ama zamanla da Matt e alısacagız.Türkiye de açılmıs bir fan sitesi yok.Ben bunun gerekli çalısmalarını yapmaya başladım..Suan deneme siteler açarak dinleyicilerin bu konuda ki fikirlerini ve eleştirilerini almak istiyorum ve sonrasında projelerle ilerlemek istiyorum.
YanıtlaSil